10 Haziran 2011 Cuma

CHP mi yüzümüzü güldürecek?

Afişlerde kocaman harflerle şöyle yazıyordu: “TÜRKİYE RAHAT BİR NEFES ALACAK!”
CHP’nin seçim afişlerini gördüğüm zaman, hem bağıra bağıra gülmek hem de dövüne dövüne ağlamak istedim.

Bu CHP, bizimle alay ediyor galiba? CHP anamızı ağlatmak için var!

Bu millet, CHP iktidarı döneminde bir gün olsun rahat bir nefes alamadı. Çünkü CHP, milletimizin ruh köküne delicesine düşman bir parti.

Milletimizin iktisadî kalkınması elbette çok mühim. Elbette şartların şartı. Ama kültür köklerimiz kurtuldu mu, devletin ayakta kalması mümkün olmaz.

CHP kurulduğu tarihten bu yana, ne kültür temellerimizi güçlendirmeye çalıştı; ne de iktisadî alanda, milletimize rahat bir nefes aldırdı.

CHP iktidarlarında, yokluklar, zorlar, zamlar, zulümler... üzerimize al karıları gibi çöküp durdu.

* CHP önce, lâikliği, din düşmanlığı olarak değil, İslâm düşmanlığı olarak anladı ve uyguladı.

1931 yılında bazı milletvekillerimize yazdırdığı ve 1950 yılına kadar liselerimizde okuttuğu 4 ciltlik Tarih Kitabının 2. cildinin 89. sayfasında şöyle deniliyordu:

“Muhammet, 40 yaşına geldiği zaman, vatandaşlarını, kendinin bulduğu ve doğru olduğuna inandığı yeni bir dine dâvete başladı!”

Aynı kitabın 90. sayfasında, İslâm düşmanlığıyla yazılanlar şöyleydi: “Muhammedin koyduğu esasların toplu olduğu kitaba KUR’AN denir. O, Arapların ahlâk, ve adetlerinin pek fena ve pek iptidaî ve ıslaha muhtaç olduğunu anlamış, bunları ıslah için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra, kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur” Durun biraz! Höst! Höst demeyin hemen! Dahası var:

* CHP, İslâmiyeti kaldırmak, yerine Kemalizmin 6 okunu yeni bir din olarak koymak istiyordu. CHP Edirne Milletvekili Şeref Aykut KAMALİZM isimli bir küfürname yazdı ve orada “Kamalizm, bütün dinlerin üstünde bir yaşamak dinidir!” diyerek İslamiyete saldırdı.

* CHP, Ezanın “Allahu Ekber!” diye başlayan dâvetine kat’iyyen tahammül edemedi. Namazla-niyazla... hiçbir ilgisi olmadığı halde, müezzinlerimizi yıllarca “Tanrı uludur! Tanrı uludur!” diye bağırttı.

* CHP iktidarında Kur’an’ın Türkçeye çevrildiği doğrudur.

Ancak Kâzım Karabekir Paşa’nın hatıratında belirtildiği gibi, bu tercüme işini yaptıran meşhur CHP’li, ona demişti ki: “Milletimiz, Arap oğlunun yâvelerini okuyup öğrensin diye Kur’an’ı Türkçeye çevirttirdim” Bu inkâr cümlesinde Arap oğlu, sevgili peygamberimizdir. Yâveler de, yani saçma-sapan sözler de CHP’ye göre sureler ve âyetlerdir.

* CHP iktidarının şairleri, Atatürk’ten bazen Peygamber diye, bazen Allah diye bahseden şiirler yazdılar.

Edip Ayel diye biri, aynı şiir içinde Atatürk’e hem peygamber, hem de Allah diye yaltaklanıyordu. Kemalettin Kamu’ya göre, “Kabe Arabın olsun / Çankaya bize yeter”di. Behçet Kemal Çağlar, Peygamberimiz için yazılan Mevlîd’i, baştan sona kadar Atatürk’e çevirmişti:

“Kim dilersiz bulasız oddan necat / Atatürk’e Atatürk’e esselat!”

* CHP, sadece İslâmiyeti inkârla kalmadı. Türkçemiz de, en çok CHP döneminde budandı. Tam bin yıl konuşa-konuşa Türkçeleştirdiğimiz, adeta kurda-kuşa öğrettiğimiz Arapça kelimeler, Kur’an kaynaklı oldukları için dilimizden atıldılar. Yerlerine Avrupa dillerinden alınan kelimeler konuldu. Türkçe bir kabile dili zayıflığına düşürüldü.

* Musikimiz bile bir süre CHP iktidarının emriyle yasaklandı.

* Milletimizin şerefi sayılan milyonlarca arşivimiz, sırf Kur’an harfleriyle yazıldıkları için, batmanı 3 kuruş 10 paradan vagon vagon Bulgarlara satıldı.

* Aynı geri ve ahmakça anlayış yüzünden binlerce, on binlerce el yazmaları toplanarak meydanlarda cayır cayır yakıldı.

* Vakıf eserleri olmalarına ve tamamen halkın desteğiyle yapılmalarına rağmen yüzlerce câmimiz ya şuna-buna satıldı veya depo haline çevrildi.

* Bütün valilerimiz aynı zamanda CHP il başkanları idiler. Bazı valilerimiz: “Artık Avrupalı oluyoruz” teranesiyle davulumuzu-zurnamızı, halaylarımızı yasakladılar. Dans edeceksiniz! diye halkımıza emir verdiler.

* Şapka inkılâbından sonra, eski mezar taşlarımızdaki fesleri-sarıkları kırdırıp yasaklayan CHP’li valilerimiz oldu.

* CHP döneminde iktisadi durumumuz nasıldı? diyeceksiniz. 1950 yılında ilkokul öğrencisi olan milyonlarca kişiyi şahit göstererek yazıyorum: Yerli Mallar Haftamız vardı. O hafta dolayısıyla sıralarımızın üzerine 5-10 ceviz, fındık, incir, üzüm, bir avuç tütün, pamuk, buğday, arpa, iki karış uzunluğunda basma ve 5-10 kesme şeker koyardık. Başka ürünümüz pek yoktu.

Toplu iğnemizi, kalemimizi, defterimizi... bile dışarıdan ithal ediyorduk.

* Anadolu, baştan sona bir kerpiç yığınıydı. Asfalt nedir bilmiyorduk. 2 üniversitemiz 35 lisemiz vardı. Köylerimiz, yolsuz, susuz, ışıksızdı.

Türkiyemiz, DP iktidarıyla birlikte rahat nefes almaya başladı. CHP buna tahammül edemedi.

1960 yılında ordu içindeki mensuplarıyla dehşetli bir hükûmet darbesi yaptırdı. Bu CHP mi yüzümüzü güldürecek? Allah o günleri göstermesin!

kaynak:Yavuz Bülent Bâkiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder