Evliliğin ilk Adım Tanışma Adabı



Eşler birbirini rızkı gibidir.Bu rızık da levh-i mahfuz'a yazılmıştır;zamanı gelince,sahibini bulur.Ancak yine de bizler bu rızkı edebine uygun aramakla hükümlüyüz.


Evlilik,ilahi takdirle belirlenmiştir ve kimin kime nasip olacağını ancak Allah bilir.Eşler birbirinin rızkı gibidir.Bu rızık da lehv-i mahfuz'a yazılmıştır;zamanı gelince,sahibini bulur.Ancak yinede bizler bu rızkı edebine aramakla yükümlüyüz.Bu nedenle evlenme niyetinde olan her müminin bu edebini öğrenmesi gerekir.Aksi halde hem mesul hem de mutsuz olur.

Öncelikle evliliğin bir eğlence aracı olmadığını bilmeliyiz.bir ömrü kapsayan bu sünnetin asıl hedefi,helalinden yuva kurmak,haramdan korunmak,nesil yetiştirmek,hayat nimetine fiilen şükretmek ve nefsi terbiye etmektir.Zaten aileyi özel ve değerli yapan şey de ondaki nimet ve hedef değimlidir.?Hedefi edep ve cennet olmayan evlilikler,oyun ve eğlenceden ibaret olur.Böyle evlilik üzerine aile kurulamayacağı gibi,onunla insan terbiyesi de gerçekleşmez.

Evlenecek kimselerin görüşmesi

Erkeğin evlenmek istediği kızı,kızında erkeği görmesi sünnettir.Peygamber efendimiz(s.a.v.) evlenmek isteyenlere,alacakları kızı önce görmelerini tavsiye ederek şöyle buyurur:Allah,bir erkeğin kalbine,bir kadınla evlenme düşüncesi koyarsa,ona bakmasında bir günah yoktur.Dinimize göre evlenme niyetinde kız ve erkek ancak kızın ailesi veya yakın akrabalarından birinin yanında özel görüşme yapabilir.Bir defa görüşmek yeterli olmadı ise aynı şartlarda,yakın aileden birinin eşliğinde gerektiği kadar görüşme yapabilir.

Erkek evlenmek istediği kızın yalnız yüz ve ellerine bakabilir.Zira yüz ve ellerin görülmesi kadının güzelliğini ve bedenin durumunu anlamak için yeterli sayılır.Her iki taraf için aranacak en önemli özellik akıl ve güzel ahlaklı olmalı.damat ve gelin adaylarının tanınması için aile çevresi de yardımcı olmalı.adaylar hakkında doğru bilgi verilmeli,erkek ve kadının evliliğine mani olacak ve ileri de sorun çıkarak bir durumları varsa,bu önceden belirtilmeli.

Yuva kurulurken damat ve gelin adayları hakkında bilinen kusurların söylenmesi gıybete girmez.Her iki taraf da yuvanın huzurunu bozacak,güzel geçime mani olacak ne türlü kusur varsa onları söylemek haram olmaz,gerekli görülür.Özellikle eşleri birbirine nefret ettirecek bedeni hastalıklar ve ruhsal bozukluklar varsa,tanışma safhasında açıkça söylenmeli.Çünkü öncen saklanan bu durumlar daha sonra pişman olunacak bir evlilik yapılmasına neden olabilir.Evliliği zora sokacak ciddi aldatma ve yalan beyan durumunda,her iki taraf içinde boşanma yolu açılır.


Usulsüz Görüşmeler


Evlenmek ile eğlenmek ayrı şeylerdir.Hiç bir yabanca kadın ya da erkekle eğlenme yahut vakit geçirme için görüşüp konuşma,dertleşme,gizlice buluşma ve arkadaş olmanın olmadığını bilmeliyiz.Bu tür işler nefse hoş gelse de biraz ötesi düşünüldüğünde gereksiz ve zararlı olduğu anlaşılır.zamanımızda flört denen bu ilişki başta kadın olmak üzere her iki tarafı da yıpratacak sonuçlar doğurur.evlenme niyetinde olan kişilerin,telefon ve benzeri iletişim araçları ile görüşmesi de ihtiyaç kadar olmalı,nikah kıyılmadığı müddetçe adaylarını birbirine yabancı olduğu unutulmamalı.görüşülen kimseler ile gönüller kaynaşmaz,diller anlaşmaz ve zevkler uyuşmaz ise,şartlar zorlanmamalı,çözümü olanaksız bir durum varsa iş ilerlemeden ayrılmalıdır.

Evlenecek erkek ve kadın,anne ve babasının duasını almayı da ihmal etmemeli.Çünkü anne babayı haksız yere üzüp de yüzü gülen kimse yoktur. Ancak ebeveynler dinene haram bir şey istiyorlarsa, o zaman kendilerine uyulmaz. Bir kızı, hiç tanımadığı veya tanıdığı halde sevmediği bir erkeğe zorla vermek de dinimizde helal değildir.Babanın öyle bir hakkı yoktur.

Allah için bak!

Muğire b. Şu'be (r.a.) anlatıyor: Hz. peygamber'e (s.a.v.) bir kızla evlenmek istediği söyledim;Resulullah Efendimiz(s.a.v.),Gidip istediğin kızı gör;böyle yapman aranızda muhabbeti temin için daha uygun buyurdu. Ben de kızın ailesine giderek,durumu haber verdim ve kızlarını görmek istediğimi söyledim.Kızın anne babası bunu hoş karşılamadı.O sırada kız perde arkasında bizi dinliyordu. Benim kendisi ile görüşmeden geri döndüğü görünce,anne babasına,Şu adamı ban çağırın! dedi.Beni geri çağırdılar. Kız perdenin dışına çıkarak bana Eğer Allah Resul'ü (s.a.v.)seni beni görmeni emrettiyse,bana bak;yoksa Allah için söylüyorum,ben bu işi hoş görmem dedi. Ben de kıza baktım ve kendisini beğendim.O da bana razı oldu ve evlendik.Kendisiyle huzurlu bir hayat sürdük.

Dr. DİLAVER SELVİ